Ebru Timtik, Türkiye’nin tanınmış insan hakları avukatlarından biri olarak, adil yargılanma hakkı için verdiği mücadeleyle geniş yankı uyandırdı. 1978 doğumlu Timtik, açlık grevi sırasında yaşadığı sağlık sorunları ve cezaevindeki zorlu koşullar sonucunda 27 Ağustos 2020'de hayatını kaybetti. Timtik’in ölüm süreci, Türkiye'de ve uluslararası alanda adalet arayışının simgesi haline geldi. İşte Ebru Timtik’in hayatı ve adil yargılanma talepleri hakkında detaylar...

Ebru Timtik Kimdir?

Ebru Timtik, Türkiye’nin önemli insan hakları avukatlarından biridir. 1978 yılında doğan Timtik, avukatlık kariyerini insan hakları ihlallerini belgelemek ve mağdurları savunmak üzerine inşa etti. Özellikle Soma maden faciası, Berkin Elvan ve Engin Çeber gibi davalarda, adil yargılanma hakkı için mücadele etti. Timtik, bu alandaki cesur ve özverili çalışmalarıyla tanındı. Ancak, bu mücadelesi, onu ne yazık ki büyük bir trajediye sürükledi.

Eylül 2017'de Ebru Timtik ve 17 diğer avukat, Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (DHKP-C) üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alındı ve tutuklandı. Timtik, bu suçlamaları reddederek, kendi davalarının ve Türkiye'deki adalet sisteminin düzeltilmesi adına yürüttüğü mücadelenin ön planda olduğunu ifade etti. 20 Mart 2019'da İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından DHKP-C üyeliğinden 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Adil yargılanma talebiyle 2 Ocak 2020'de açlık grevine başlayan Ebru Timtik, bu süreci ölüm orucuna dönüştürdü. Timtik’in amacı, sadece kendi davası için değil, tüm Türkiye'de adil yargılanma hakkını savunmaktı. Bu süreçte sağlık durumu hızla kötüleşti ve İstanbul Adli Tıp Kurumu, cezaevinde kalmasının sağlık açısından uygun olmadığını belirten bir rapor verdi. Ancak bu rapora rağmen tahliye talebi reddedildi.

Ebru Timtik, açlık grevinin 238. gününde, 27 Ağustos 2020'de hayatını kaybetti. Bu süreçte İstanbul’daki Dr. Sadi Konuk Hastanesi’ne sevk edildi, ancak tedavi olmayı reddetti. Sadece su, şeker ve limon gibi temel maddelerle hayatta kalmaya çalıştı. Timtik’in ölümü, hem Türkiye'de hem de uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı.

Ebru Timtik’in ölümü, adalet sistemindeki eksiklikleri ve insan hakları ihlallerini gözler önüne serdi. Ölümünün ardından, İstanbul Barosu ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, Timtik’in adil yargılanma talebiyle verdiği mücadelenin önemini vurgulayarak, onun ölümünü "adalet sisteminin bir ayıbı" olarak nitelendirdi. Uluslararası Af Örgütü ve Avrupa Barolar ve Hukuk Dernekleri Konseyi (CCBE) gibi kuruluşlar da Timtik’in ölümünü kınayan açıklamalar yaptı. 2020 yılında Avrupa Barolar ve Hukuk Dernekleri Konseyi (CCBE) tarafından İnsan Hakları Ödülü'ne layık görüldü.