Kış mevsiminde yaklaşık 42 bin olan nüfusu, her yıl haziran-ağustosta yurt dışından memleketlerine gelen gurbetçilerle 200 binleri geçen Emirdağ'da hareketli günler yaşanıyor. Büyük kısmı Belçika olmak üzere Fransa, Hollanda, Almanya gibi ülkelerde yaşayan Emirdağlılar, yaz aylarını deniz kenarından ziyade yıl boyu hasretini çektikleri memleketlerinde geçiriyor.
Kendi kültürlerinden, memleketlerinden kopmamaya çalışan Emirdağlılar, bulundukları ülkelerde de adeta kültür elçisi görevi üstleniyor. Gurbetçiler, açtıkları restoranlarda satışa sundukları yöresel lezzetlerle bulundukları ülkelerin insanlarının damak tadını da değiştiriyor.
Belçika'ya 1960'lı yıllarda göç eden ve sosyal hayatın her alanında aktif yer alan Emirdağlılar, açtıkları restoranlarda bamya, yumurtalı pide, bükme, dolgulu köfte, sarma, kızartma gibi yöresel yemekler pişiriyor.
- "Belçikalılar, Türk yemeklerini çok beğeniyor" Brüksel'de 20 yıldır market işleten esnaf Uğur Kalender, ailesiyle her yıl özlemini duyduğu memleketi Emirdağ'a geldiklerini, tatili burada geçirdiklerini anlattı. Zamanla Belçika ile Türkiye arasında farklı alanlarda kültürel etkileşim olduğuna değinen Kalender, "Biz orada bazı damak tadımıza uygun Belçika yemeklerini tüketebiliyoruz. Onlar da bizim yemeklerimizi yiyorlar. Orada açılan lokantalarımıza Belçikalılar gelip bamya, dolgulu köfte, sarma, patlıcan ve domates kızartması gibi yemeklerimizi tüketiyor.
Bazı tanıdığım Belçikalılara 'Yemeklerimizi nasıl buldunuz?' diye sorduğumda çok beğendiklerini söylediler." ifadelerini kullandı. - "Emirdağ'ın yemek kültürü, bütün Brüksel'e ve Belçika'ya yayılmış durumda" Belçika'da milletvekili olan Yusuf Yıldız'ın babası Ömer Yıldız da yaz dönemi için geldiği memleketi Emirdağ'a sürekli özlem duyduğunu belirtti. Gurbetçilerin bulundukları ülkeye adapte olduğu gibi kendi memleketlerinden de kopmadığını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu: "50 yıldır Belçika'da yaşıyorum. Koyun yoğurdunu Brüksel'de bulamazsınız ama bükmeyi, etliekmeği bulursunuz. Hatta bazen daha kaliteli de bulabilirsiniz.
Emirdağ'ın yemek kültürü, bütün Brüksel'e ve Belçika'ya yayılmış durumda. Fevkalade güzel şeyler bunlar. Bükme, sarma, dolma, aklınıza ne gelirse Emirdağ'dan Brüksel'e gitmiş durumda. Oraya taşınan yemeklerimizle ülkemiz güzel temsil ediliyor. Çünkü biz Emirdağlılar, Belçika'da ülkemizin fahri temsilcileriyiz." Emirdağ Belediye Başkanı Serkan Koyuncu ise ilçeden Belçika'ya göç hikayesinin 1960'lı yıllarda başladığını, zamanla gurbetçilerin eş, dost ve akrabalarını da götürmesiyle nüfusun arttığını söyledi.
Gurbetteki Emirdağlı nüfusunun 200 bini aşkın olduğunu ifade eden Koyuncu, "Yurt dışında yaşayan Emirdağlılarımız, örf ve adetlerini koruyarak yuvalarını kurmaya devam ediyor. Bulundukları ülkelerde de müthiş bir kültür elçiliği yapıyorlar. Biz onları 'Akıncı' olarak görüyoruz. Sürekli Belçika'ya gidip görüyoruz. Oradaki gurbetçi sayımız çok olduğu için orada yabancı dile de ihtiyacımız çok olmuyor. Bugün Emirdağ'ın yöresel lezzetlerini Belçika'da da bulabiliyoruz." dedi.
Emirdağ'ın yöresel lezzetleri yumurtalı pide, cızbastı ve bükmeyi sadece Türklerin değil Belçikalıların da tükettiğini bildiren Koyuncu, Emirdağlıların yöresel kültürünün Belçika ve diğer ülkelerde ilerleyen yıllarda da yaşamaya devam edeceğini vurguladı.