Uşak Göz Merkezi'nde görev yapan Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Erol Uysal, halk arasında "göz çizdirme" olarak bilinen lazer tedavisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Gözlük veya lens kullanmak istemeyen kişilerin sıklıkla başvurduğu bu yöntem hakkında bilgi veren Uysal, her hastanın bu operasyon için uygun olmadığını belirtti.
Operasyon öncesinde gözün ve kişinin genel sağlık durumunun titizlikle değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Uysal, operasyonun uygun koşullarda ve doğru kişilerde uygulanmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Gözlük ihtiyacını ortadan kaldırmak amacıyla yapılan bu ameliyat tekniği hakkında bilgi veren Dr. Uysal, "Göz çizdirme işlemi, genellikle uzağı veya yakını göremeyen, bulanık görme ya da çift görme şikayeti olan miyop, hipermetrop veya astigmat gibi göz kusurlarında tercih edilmektedir. Bu operasyon genellikle 20 yaşından sonra yapılır ve en uygun yaş aralığı 20-40 olarak değerlendirilir. Bu yaş grubunun dışındaki kişilerde alternatif yöntemler tercih edilir," dedi.
"HERKES İÇİN UYGUN BİR OPERASYON DEĞİL"
Her göz yapısının bu operasyona uygun olmadığını vurgulayan Dr. Uysal, bazı özel kriterler bulunduğunun altını çizdi. Örneğin, operasyonun yapılabilmesi için kornea kalınlığının en az 500 nanometre olması gerektiğini belirten Uysal, “Eğer kornea kalınlığı bu seviyenin altında ise işlem yapılamaz. Ayrıca, kişinin sistemik bir rahatsızlığı, diyabet, hipertansiyon gibi sağlık sorunları veya göz kuruluğu gibi problemleri olmamalıdır. Bu tür durumlarda operasyon tavsiye edilmez,” şeklinde konuştu.
"MİYOP HASTALARINDA DAHA ETKİLİ SONUÇLAR"
Tedavi sonuçlarının her hastada aynı etkiyi göstermediğine dikkat çeken Uysal, özellikle miyop hastalarının operasyondan daha iyi sonuç aldığını belirtti. "Sadece miyop gözlerde daha iyi neticeler elde edilebiliyor. Miyop gözlerin kornea yapısı daha düzgündür ve lazer tedavisine olumlu yanıt verir. Ancak astigmat ve hipermetrop gözlerde bu neticeleri almak her zaman mümkün olmayabiliyor. Özellikle yüksek astigmat durumunda, kornea ince olduğu için işlem uygulanmaz," dedi.
"NADİR DE OLSA RİSKLER OLABİLİR"
Dr. Uysal, operasyon sırasında nadir de olsa bazı risklerin oluşabileceğini belirtti. "Enfeksiyon, yanlış lazer atımları veya flep sıyrılması gibi komplikasyonlar görülebilir. Bu durumlar geçici görme kaybından kalıcı körlüğe kadar ciddi sonuçlar doğurabilir. Ancak uygun gözlerde bu riskler oldukça düşüktür," dedi. Uysal ayrıca, bazı hastalarda gece araba kullanırken ışıklarda halkalı görme gibi geçici yan etkilerin oluşabileceğine de dikkat çekti. Yeni teknoloji lazer cihazlarının bu gibi yan etkileri azaltmak için daha hassas çalıştığını belirterek, son 5-10 yıl içinde bu cihazlarda önemli gelişmeler olduğunu söyledi.
"OPERASYONA KARAR VERMEDEN ÖNCE HASTANIN BEKLENTİLERİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI"
Operasyona başlamadan önce, hastanın göz sağlığı ve beklentilerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulayan Dr. Uysal, "Hastanın beklentilerine uygun olmayan bir işlem yapılması her iki taraf için de sıkıntı doğurabilir. Bu operasyonlar, SGK kapsamında olmadığı için maliyeti hasta tarafından karşılanır. Ayrıca, lazer cihazları oldukça pahalıdır. Bu yüzden çoğunlukla Uşak gibi daha küçük şehirlerde yapılmaz. Büyükşehirlerde hasta popülasyonu daha geniş olduğu için bu tür cihazlar daha çok tercih edilir ve işlemler burada yapılır," diyerek sözlerini tamamladı.
