Bir zamanlar her evin vazgeçilmezi olan el yapımı yorganlar, günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Uşak’ta 50 yıldır yorgancılık yapan Feyzullah Hantaş, çocukluktan beri bu mesleğin içinde olduğunu belirterek, el emeği göz nuru yorganların artık neredeyse yok olmaya başladığını vurguladı.
Hantaş, "Bu mesleği yapan iki kişi kaldık. Uşak'ta bu işi en eski ben yapıyorum" diyerek, yorgancılık sanatının geldiği noktaya dikkat çekti.
"Yün Yorganlar Sağlık Üzerinde Büyük Fayfa Sunuyor"
Feyzullah Hantaş, el yapımı yorganların, özellikle yüzde yüz yün kullanılarak yapılanlarının, sağlık açısından büyük faydalar sunduğunu ifade etti. "Yün yorganlar, doğal malzemelerle yapıldığı için vücut ısısını dengeler ve terletmez. Doğal hava alabilen yapısıyla da cildin nefes almasına yardımcı olur" diyen Hantaş, fabrikasyon ürünlerin bu özellikleri taşımadığını belirtti. Yün yorganların daha sağlıklı olduğunu savunan usta, bu ürünlerin son dönemde nostaljik bir değer kazandığını, ancak rağbetin teknolojiyle üretilen ürünlere kaydığını söyledi.
"Teknoloji El Emeğinin Önüne Geçiyor"
Feyzullah Hantaş’ın dikkat çektiği bir diğer önemli konu, yorgancılık mesleğinin teknoloji karşısında yok olmaya başlaması. "Eskiden bir yorganı el emeğiyle iki günde çıkarıyordum," diyen Hantaş, şimdi makinelerin bir günde 300 yorgan diktiğini belirtti. "Teknolojiyle üretilen yorganlar daha hızlı yapılıyor, daha ucuz satılıyor. Ancak el emeğinin kıymeti bambaşka. Maalesef insanlar artık buna fazla değer vermiyor," diye ekledi. Hantaş, yorgancılık sanatının kaybolmasının kültürel bir değer kaybı olduğunu vurgularken, makinelerin hız ve maliyet avantajı nedeniyle mesleğin devamının zor olduğunu ifade etti.
"Yorgancılık Sanatı Yok Olma Tehlikesi ile Karşı Karşıya"
Geçmişte Uşak'ta onlarca yorgancı ustasının çalıştığını belirten Feyzullah Hantaş, artık bu işi yapan yalnızca iki kişi kaldığını dile getirdi.
El yapımı yorganlara olan talebin giderek azaldığını söyleyen usta, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte geleneksel el sanatlarının da kaybolduğunu üzüntüyle belirtti. "Bizim gibi el işçiliğiyle yorgan yapan ustalar artık yok denecek kadar az. Gelecek nesiller bu sanatı öğrenmeden yorgancılık tamamen tarihe karışacak," diyen Hantaş, gençlerin bu mesleğe ilgisizliğinden yakındı.
"Kültürel Mirasın Korunması Gerek"
Feyzullah Hantaş, yorgancılık gibi geleneksel el sanatlarının korunması ve yaşatılması gerektiğini düşünüyor. "Bu meslek bir sanat dalı. El işçiliğiyle yapılan yorganlar, sadece işlevsel değil, aynı zamanda kültürel bir mirasın parçası. Geçmişte anneannelerimizin, babaannelerimizin evlerini süsleyen bu yorganlar, bugün nostaljik birer hatıra olarak kalıyor" ifadelerini kullandı.
Hantaş, devlet ve yerel yönetimlerin bu tür meslekleri yaşatmak için çeşitli teşvikler ve projeler geliştirmesi gerektiğini belirterek, yorgancılık gibi el sanatlarının yeni nesillere aktarılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini savundu. "Belki de yorgancılık bir daha asla eski günlerine dönmeyecek, ama en azından bu meslek unutulmadan yaşatılabilir" diyerek sözlerini tamamladı.
Feyzullah Hantaş’ın yorgancılık mesleği üzerine söyledikleri, teknolojinin getirdiği hız ve verimlilik karşısında el emeğinin nasıl gölgede kaldığını gözler önüne seriyor.
Yüzde yüz yün yorganların sağlığa faydalı olduğunu savunan Hantaş, teknoloji karşısında bu değerli mesleğin yok olmaması için farkındalık yaratılması gerektiğini belirtiyor.
Ancak günümüz dünyasında hızlı ve ucuz üretimin tercih edilmesi, yorgancılık gibi geleneksel el sanatlarını tehdit ediyor.