Kadri Türkmen, Azerbaycan’a olan derin sevgisi ve bu uğurda verdiği özverili mücadeleyle tanınan bir şahsiyettir. 25 Mayıs 1954 tarihinde Iğdır’ın Aralık ilçesinde doğan Türkmen, genç yaşlarından itibaren Azerbaycan halkının acılarına ve haklı davalarına destek olma kararlılığını sergilemiştir. 1990'larda Azerbaycan'da yaşanan büyük trajediye karşı gösterdiği cesaret ve bu süreçteki liderliği, onu hem Türkiye'de hem de Azerbaycan'da saygıyla anılan bir isim haline getirmiştir. Kadri Türkmen’in yaşamı ve mücadelesi, onun Azerbaycan’a olan bağlılığını ve insan hakları konusundaki kararlılığını gözler önüne sermektedir.
Kadri Türkmen Kimdir?
Kadri Türkmen, Azerbaycan'a olan derin sevgisi ve bu uğurda verdiği mücadeleyle tanınan önemli bir şahsiyettir. 25 Mayıs 1954 tarihinde Iğdır’ın Aralık ilçesinde doğan Türkmen, genç yaşlarından itibaren Azerbaycan halkının acılarını ve haklı mücadelelerini yürekten desteklemiştir. 20 Ocak 1990 tarihinde Azerbaycan’da Ruslar tarafından gerçekleştirilen büyük katliam, son yüzyılın en kanlı olaylarından biri olarak kayıtlara geçmiştir. Bu zalim olaylar sırasında, yüzlerce Azerbaycan Türkü vahşice katledilmiştir. Kadri Türkmen, bu olaylara karşı durmak ve Azerbaycan halkının sesi olmak için elinden geleni yapmıştır. Kars’ın Iğdır ilçesinde Avukat İbrahim Bozyel ile birlikte organize ettiği mitingler ve Aralık ilçesinde kendi öncülüğünde düzenlediği eylemler, bu acı olayları protesto eden ve halkı bilinçlendiren önemli adımlardı. Türkmen’in bu çabaları, Anadolu'nun pek çok iline yayılarak büyük bir destek ve dayanışma hareketine dönüşmüştür.
Kadri Türkmen, Azerbaycan’a olan derin bağlılığı ve insan hakları konusundaki kararlılığıyla hafızalarda yer etmektedir. 30 Eylül 1990 tarihinde geçirdiği bir trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Türkmen, sadece Azerbaycan'a olan bağlılığı ile değil, aynı zamanda adalet ve insan hakları konusundaki kararlılığıyla da anılmaktadır. Kadri Türkmen, Azerbaycan’ın haklı davasına hayatını adayan ve bu mücadelenin sesi olan önemli bir isim olarak hatırlanır. Onun yaşamı ve mücadelesi, Azerbaycan’a olan derin sevgisini ve insan hakları konusundaki kararlılığını gözler önüne serer. Türkmenistan ve Azerbaycan’a olan bağlılığı, onun mirasının kalıcı olmasını sağlamış ve bu bağlamda saygıyla anılmasına neden olmuştur.