Efsane Kasım, Şahane Kasım ya da Kara Cuma gibi isimlerle markaların yoğun indirim kampanyaları düzenlediği bu süreç, tüketiciler için cazip fırsatlar sunuyor gibi görünse de aslında birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor.
Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Uşak Şube Başkanı Utku Demiröz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Kasım indirimlerinin ardındaki gerçeklere dikkat çekti ve vatandaşları uyardı.
Fahiş Fiyat Politikası ve Tüketici Algısı
Demiröz, özellikle e-ticaret platformlarında gerçekleştirilen kampanyalara dikkat çekerek, bu tür indirimlerin bir pazarlama stratejisi olduğunun altını çizdi.
“Eğer bugün bu kadar büyük indirimler mümkünse, demek ki normal zamanlarda fahiş fiyatlı satışlar yapılıyor,” diyen Demiröz, bu tür uygulamaların tüketiciye ihtiyaç dışı ürün aldırma amacı taşıdığını belirtti.
Demiröz; “Her ay bir özel gün ya da etkinlik bahanesiyle indirim yapılıyor. Ancak bu indirimlerin önemli bir kısmı gerçekte var olmayan bir avantaj algısı yaratmak için düzenleniyor. Tüketiciler, sürekli alışveriş yapmaları için bir tüketim çılgınlığına sürükleniyor,” ifadelerini kullandı.
Reklam Aldatmacaları ve Stok Sorunları
Demiröz, indirim kampanyaları kapsamında yapılan reklamların çoğunun yanıltıcı olduğuna vurgu yaptı. Örnek olarak, “Bin 500 TL’ye satılan bir ürünün fiyatını bin TL’ye düşürdüklerini iddia ediyorlar. Peki, bu ürün zaten bin TL’ye satılabiliyorsa, neden önceki dönemlerde daha pahalıydı?” diye sordu.
Bunun yanı sıra, e-ticaret platformlarının stok sorunlarına da dikkat çekildi. Demiröz, bazı firmaların, “Stoklar tükendi” bahanesiyle siparişleri iptal ettiğini ve ücret iadesinin aylar sürdüğünü belirtti. Bu durumun firmalar tarafından sıfır faizli kredi gibi kullanıldığını ifade eden Demiröz, sağlayıcıların bu tür durumlara karşı tüketiciyi koruyacak adımlar atması gerektiğini söyledi.
Yasal Düzenlemeler ve Denetim Eksikliği
Türkiye’de tüketiciyi korumaya yönelik kanunların mevcut olduğunu ancak denetimlerin yetersiz kaldığını belirten Demiröz, Ticaret Bakanlığı’nın daha sıkı denetimler yapması gerektiğini söyledi. Özellikle indirim kampanyaları sırasında fiyat geçerliliği, stok miktarı ve gerçek indirim oranlarının açık bir şekilde belirtilmesi gerektiğini savundu.
İndirimlerin gerçeği yansıtabilmesi için, indirim tarihinden önceki 30 gün içindeki en düşük fiyatın baz alınması gerektiğini belirten Demiröz, bu konuda tüketicilerin bilinçli hareket etmesinin önemine vurgu yaptı.
Tüketicilere Tavsiyeler
TÜKODER, tüketicilere alışveriş yapmadan önce fiyat karşılaştırması yapmalarını, gereksiz harcamalardan kaçınmalarını ve yanıltıcı reklamlara karşı dikkatli olmalarını öneriyor. Ayrıca, herhangi bir mağduriyet durumunda Tüketici Hakem Heyetlerine ya da Tüketici Mahkemelerine başvurulabileceğini hatırlatıyor.
Sonuç olarak, tüketiciler için en büyük koruma mekanizmasının kendi bilinçli davranışları olduğunu belirten Demiröz, “En iyi denetçi, tüketicinin kendisidir,” diyerek konuşmasını sonlandırdı.