Uşak’ın Banaz ilçesinin Corum Köyü’nde doğan Akın Yeniceli, köyden bir ultra maraton şampiyonuna dönüşen ilginç hikayesiyle dikkatleri üzerine çekiyor.
"Koşan Adam" olarak tanınan Yeniceli, 114 madalya kazanarak Türkiye’nin en başarılı ultra maratoncularından biri haline gelmiş. Avrupa Şampiyonu olarak elde ettiği zaferin arkasında, aslında bir iddianın yatması ise oldukça ilginç.
Yeniceli, koşmaya 2013 yılında, köydeki bir hacı amcasıyla yaptığı bir iddiayla başlamış. Hacı Ömer amca, Yeniceli'nin hızını test etmek için ona, “Karşı tepeye şu dakikada çıkıp inersen sana 100 Euro vereceğim, kaybedersen 7 gün tarlada çalışırsın” demiş. Genç Akın, bu iddiaya katılarak, oldukça kısa bir sürede hedefe ulaşmış ve kazandığı parayı aldıktan sonra, Ömer Amca ve diğer köylüler bu iddialara bir daha girmemeye karar vermişler. İşte o günden sonra Yeniceli'nin koşu macerası başlamış.
İlk Adımlar ve Başarılar
Akın Yeniceli, profesyonel koşu hayatına Mersin Tarsus Yarı Maratonu'nda 34. olarak adım attı. Ardından, Çanakkale Opet Gelibolu Koşusu’nda 14., İsmail Akçay Balıkesir Yarı Maratonu'nda ise ilk 10’a girmeyi başardı. Bu ilk başarılardan sonra kendine güveni artan Yeniceli, İzmir Zübeyde Hanım Koşusu ve Manisa Olimpik Gün Koşusu gibi yarışlarda birincilik elde etti. Ancak en zorlu koşularından birisi, 240 kilometre uzunluğunda bir parkura sahip Likya Yolu’nda, Muğla’dan Antalya’ya doğru yaptığı koşuydu. Bu parkurda yanlış yöne giden Yeniceli, tam 35 kilometre rotadan sapmış ve geceyi dağda geçirmişti. Bu olay, Uşak’ta "Çiftçi çıldırdı, maraton koşuyor" şeklinde haber olmuştu.
Antrenörle İlginç Bir Başlangıç
Yeniceli'nin koşu kariyerinde önemli bir dönüm noktası, bir antrenörle tanışması oldu. Ancak bu tanışma biraz alışılmadık bir şekilde başladı. Antrenörü ona sadece koşma talimatı verirken, Yeniceli’nin öz disiplinini ve kendini ispatlama arzusunu daha da pekiştirdi. Bir gün Manisa Salihli’ye kadar koşan Yeniceli, antrenörüne nerede olduğunu sorduğunda, hocası ona “Deli misin, hemen geri dön” diyerek, gecenin bir yarısı geri dönmesini istedi. Ertesi gün, Gençlik ve Spor Müdürü de Yeniceli'yi çağırarak, "Bir daha Uşak tabelasını geçme, Vali bey bize kızar" şeklinde esprili bir uyarıda bulundu.
Koşarken Türkülerle Yolculuk
Yeniceli’nin koşu rutininde oldukça özel bir detay var. Sabahları ısınma hareketlerini yaparken, kulaklıklarını takıp, Uşak türkülerini dinlediğini açıkladı.
Yeniceli, özellikle "Ay Bulutta Bulutta" türküsünü söyleyerek koşmayı sevdiğini belirtirken türkü sevdasının bazen Yeniceli’ye rotayı kaybetmesine neden olduğunu da söyledi.
Uzun mesafelerde, türkülere kapılan Yeniceli, sıkça yolunu kaybettiği için ona GPS cihazı takıldı. Antrenörü Fransız bir koşucuyu takip etmesini önerdiğinde, Yeniceli’nin yanlış yöne gitme eğilimi, onu bir yarışta Fransız koşucusuyla aynı yolda götürdü. Yeniceli, o koşuda Fransız yarışmacıyı takip ederek, İznik’te ezan okunurken hala yolun bitmediğini söyledi. Nihayetinde, yarış direktörü ona "Bunu senden başkası yapamaz" dedi ve en büyük rakiplerinden birini yanlış yöne sokmuş oldu.
Evlenmeyi Düşünüyor, Ama Koşmaya Devam Ediyor
Koşuya olan sevgisini her fırsatta dile getiren Yeniceli, evlenmeyi de düşünüyor ancak koşularının hızı nedeniyle, kendisine yetişebilecek birini bulamıyor. Yeniceli, "Bir gün bana yetişebilecek biri olursa belki o zaman evlenirim" diyerek, sporcu kimliğiyle yaşadığı maceraların devamını getiriyor.
Akın Yeniceli’nin hayatı, başarılarla dolu koşu yolculuğunun yanı sıra, azim ve inançla başarıya ulaşmanın da bir simgesi. Köyünden çıkan ve kendini kanıtlayan bir sporcunun, tüm zorluklara rağmen uluslararası başarılar elde etmesi, hem Türkiye için hem de gençler için önemli bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.