Sebaste Antik Kenti, Roma döneminden Bizans dönemine kadar tarihin pek çok önemli dönemine ev sahipliği yapan, Uşak’ın Sivaslı ilçesi Selçikler beldesinde bulunan eşsiz bir arkeolojik alan.
1966 yılında Dr. Nezih Fıratlı başkanlığında başlayan kazılarla gün yüzüne çıkan bu antik kent, bölgenin tarihsel zenginliğini ortaya koymakla kalmadı; aynı zamanda bu zenginliği koruma ve gelecek nesillere aktarma bilincinin de fitilini ateşledi.
Yakında gösterime girecek olan "Kazma ile Tarih Yazanlar" belgeseli, Sebaste Antik Kenti’ne farklı bir pencereden bakarak izleyicilere benzersiz bir deneyim Takipçilerle buluştu.
Uşak Belediyesi Kent Tarihi Müzesi Sorumlu Müdürü Arkeolog Cengiz Doğan’ın sunuculuğunu üstlendiği bu belgesel, yapımcı Alp Arslan Dur’un kamera arkasındaki yeteneğiyle geçmişe yeni bir ışık tutuyor.
Sebaste’nin Tarihi Yolculuğu
Sebaste Antik Kenti, Roma İmparatoru Augustus’un M.Ö. 20 yılında kurduğu ve onun onuruna “Sebaste” (Latince, Augustus’un dişi formu) adını verdiği bir yerleşimdir. Roma İmparatorluğu’nun Anadolu’daki en önemli 12 şehrinden biri olan Sebaste, antik dönemdeki ticaret yollarının kesişim noktasında yer alması nedeniyle hızlı bir gelişim göstermiştir.
M.S. 9. yüzyılda piskoposluk merkezi haline gelen Sebaste, Bizans Dönemi’nde en parlak dönemini yaşamıştır. Kentteki iki kilise, bu dönemdeki dini ve kültürel önemi yansıtan en dikkat çekici yapılardandır. Arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılan eserler, kentin zengin kültürel yapısını ve dönemin ticaret, sanat ve dini hayatını anlamamıza ışık tutuyor.
Kazılar ve Nezih Fıratlı’nın Mirası
Dr. Nezih Fıratlı liderliğinde 1966’da başlayan kazılar, Türkiye’de bilimsel arkeolojinin gelişiminde önemli bir yer tutuyor. Fıratlı, köylülerle iş birliği içinde yürüttüğü çalışmalarda, kazı alanını bir bilim yuvasına çevirmekle kalmamış, aynı zamanda yöre halkıyla kültürel bir bağ kurmuştur.
Belgeselde, Dr. Nezih Fıratlı’nın kazı süresince yaşadığı konak ve onunla birlikte çalışan köylülerin anıları yer alıyor. İlk kez yayımlanacak bu arşiv görüntüleri, kazılara emeği geçen köylülerin bakış açısını ve Nezih Fıratlı’nın arkeolojiye olan tutkusunu yansıtarak izleyicilere duygusal anlar yaşatacak.
Sebaste’yi Farklı Bir Perspektiften Anlatmak
Belgeselin en dikkat çekici yönlerinden biri, Sebaste Antik Kenti’ni yalnızca bir tarihsel mekân olarak değil, aynı zamanda bir toplumsal hafıza alanı olarak ele almasıdır. Kazıların başladığı dönemde köylülerin yaşadığı heyecan, kazılara katılanların deneyimleri ve Nezih Fıratlı’nın liderliğindeki bilimsel sürecin detayları, belgeselde ustalıkla işleniyor.
Arkeolog Cengiz Doğan ve Alp Arslan Dur’un titiz araştırmaları, kenti yalnızca taş yapılarla değil, aynı zamanda insanların yaşam öyküleriyle de canlandırmayı başarıyor. Bu belgesel, antik kentlerin sadece geçmişi değil, günümüz insanlarına sunduğu ilhamı da gözler önüne seriyor.
Tarih ve Gelecek İç İçe
Sebaste Antik Kenti, bugüne kadar pek çok kitaba ve belgesel projeye konu oldu. Ancak “Kazma ile Tarih Yazanlar” belgeseli, kazı alanında çalışan köylülerin, bilim insanlarının ve tarih tutkunlarının gözünden anlatılan hikâyeleriyle farklı bir perspektif sunuyor. Bu proje, antik kentlerin sadece arkeolojik kazılarla değil, aynı zamanda onları var eden insanların emekleriyle şekillendiğini vurguluyor.
Sebaste, geçmişte olduğu gibi bugün de insanları bir araya getiren bir kültür merkezi olarak varlığını sürdürüyor. Arkeologların ve tarihçilerin yanı sıra belgesel yapımcılarının da ilgisini çeken bu antik kent, Uşak’ın ulusal ve uluslararası düzeyde tanınırlığını artırmaya devam ediyor.
Bu önemli belgesel, izleyicilere yalnızca tarihi bilgi sunmakla kalmayacak; aynı zamanda geçmişin izlerini koruma ve geleceğe aktarma bilincini de aşılayacak.
