Ulubey, Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu kesiminde, stratejik bir konumda bulunuyor. İlçenin kuzeyde Uşak, doğuda Karahallı, batıda Eşme ve güneyde Denizli'nin bazı ilçeleriyle olan sınırları tarih boyunca birçok medeniyetin merakını cezbetmiştir. Ulubey, 794 kilometrekarelik geniş bir alana yayılan ve 750 metre yükseklikte bulunan eşsiz bir coğrafyaya sahiptir.
Volkanik ve başkalaşım yapılı kayaların hüküm sürdüğü bu ilçe, doğal güzelliklerinin yanı sıra zengin topraklarıyla da bilinir. İlçe topraklarının yaklaşık yarısı tarım için elverişliyken kalan bölüm orman, mera, fundalık ve kayalık alanlardan oluşuyor.
Ulubey'in Tarihçesi
Bölgede yapılan arkeolojik kazılar, Ulubey'in M.Ö. 4000 yıllarına kadar uzanan köklü bir tarihe tanıklık ettiğini gösteriyor. Bölgenin Hititler, Frigler ve Lidyalılar gibi önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptığı bilinmektedir. Özellikle Lidyalıların bu bölgedeki ticari hayatı canlandırmasıyla Ulubey antik dönemde ticaretin kilit noktalarından biri haline gelmiştir.
Malazgirt Meydan Muharebesi'nin ardından Türklerin Anadolu'ya akını, Ege kıyılarına kadar sürmüştür. Ancak Anadolu'nun kaderini belirleyen Miryakefalon Savaşı'yla Ulubey ve çevresi yeniden Türk hâkimiyetine girmiştir. Anadolu Selçuklularının zayıflamasıyla bölge, farklı Türk beyliklerinin egemenliği altına girmiş, sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrolüne geçmiştir.
Ulubey, Osmanlı döneminde "Kiçi-Göbek" ismiyle bilinirken bu isim bölgenin merkezi konumunu yansıtıyordu. Ancak 20. yüzyılın başında Yunan işgaliyle zor günler yaşayan Ulubey, 1922'de işgalden kurtuldu. Cumhuriyetin ilanıyla beraber Türkiye'nin yeni idari yapısında yerini alan Ulubey, 1953 yılında Uşak'ın il olmasıyla beraber ilçe statüsü kazandı.
Ulubey, zengin tarihi, coğrafi konumu ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Anadolu'nun kalbinde yer alan bu eşsiz ilçe, geçmişi ve bugünüyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve tarihin tozlu sayfalarında adını altın harflerle yazdırmıştır