Uşak Barosu, Ulubey ve Eşme ilçeleri arasında bulunan Kışladağ Altın Madeni’ne karşı yürütülen hukuk mücadelesinin sürdüğünü belirterek, madeni “yıkım merkezi” olarak tanımladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) madene karşı açılan davada hak ihlali kararı verdiğini hatırlatan baro, çevresel ve insani zararlara dikkat çekti.
“Cehennem Çukuru İnsan ve Doğayı Zehirliyor”
Baro Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ekin Türkü Bülbül’ün Uşak Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, madende kullanılan siyanür liçlemesi yöntemiyle çevrenin ciddi şekilde tahrip edildiği ifade edildi:
“Kanadalı El Dorado Gold şirketinin işlettiği Kışladağ Altın Madeni, on binlerce dönüme yayılarak 12 köyün ortasında bir yıkım merkezi haline gelmiştir. Madende oluşan ve ‘cehennem çukuru’ olarak adlandırılan çukurun derinliği 500 metreyi aşmıştır. Yağmur yağdığında metalik renkli sular yeraltı kaynaklarına karışıyor, doğamıza ve insanımıza zehir saçıyor.”
“Yeni Bir İliç Faciası Yaşanmasın”
Bülbül, Kışladağ Altın Madeni’nde, Erzincan İliç’te yaşanan çevre felaketine benzer bir durumun yaşanmasından endişe ettiklerini belirterek şunları ekledi:
“13 Şubat’ta İliç-Çöpler’de yaşanan facianın bir benzerini Kışladağ’da görmek istemiyoruz. Madende tonlarca cevher, üst üste yığılmış durumda. Hukuk mücadelesi sürerken, madenin genişletilmesi doğamızı ve canlıları tehdit ediyor.”
AİHM’den Hak İhlali Kararı
AİHM’nin nisan ayında verdiği kararla davacıların adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine hükmettiğini hatırlatan baro, yargı sürecinin yeniden başlayacağını ve insan, doğa ile tüm canlıların haklarını savunmaya devam edeceklerini belirtti.