Saraç Alaattin Bozkuşluoğlu, 1981 yılından bu yana babadan oğula aktarılan bir mesleğin son temsilcilerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. Ancak bu geleneksel meslek, zaman içinde kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Alaattin Bozkuşluoğlu, usta çırak ilişkisindeki saygı ve sevgi gibi değerlerin kaybolmaya başladığını düşünüyor.

'20-25 Sene Önce Tek Arabalı Dönem Bitti'

Bozkuşluoğlu, "20-25 sene önce, tek arabalı dönem sona erdikten sonra mesleğimizde önemli değişiklikler yaşandı. Usta-çırak ilişkisinin yerini maalesef işlerin biraz daha ticarileştiği bir dönem aldı. Bu dönemde cirit işi canlandı, ve biz de koşum işini bırakıp eyer işine yöneldik. Ancak bu dönemde çok zorlandık, zorlanmadık değil" dedi.

1980'lerden bu yana çırak bulma konusunda büyük bir zorluk yaşadıklarını ifade eden Bozkuşluoğlu, bu mesleğe ilgi gösteren gençlerin sayısının azalmasının mesleğin geleceği açısından endişe verici olduğunu belirtti. Bozkuşluoğlu, "Biz son temsilcileriyiz ve bu mesleğin bir daha benzeri olmayabilir. İlgilisi olsa bile bu mesleği tam olarak öğrenemez ve yaşatamaz. Mesleğin incelikleri ve detayları, ustalığın aktarılamadığı bir döneme doğru ilerliyor gibi görünüyor" dedi.

Saraçlık Mesleğini Yaşatmaya Çalışıyor

Saraçlık mesleğinin, geleneksel zanaatların unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde yaşatılmasının önemli olduğunu vurgulayan Bozkuşluoğlu, mesleğini sürdürmek için elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor.

Saraç Alaattin Bozkuşluoğlu'nun bu ender meslek geleneği, kaybolmadan önce ilgi görmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması gereken önemli bir miras olarak görünüyor.

Kaynak: Öyküm Yavuz