Osteoporoz, tıp literatüründe yaygın olarak kemik yoğunluğunda azalma ve kemiklerde zayıflama ile karakterize bir durum olarak anılmaktadır. Bu hastalık kendini sırt ve bel ağrısı, sırtta kamburlaşma, sinsi ilerleyen ağrılar, boy kısalması, kemik kırıkları ve şekil bozuklukları gibi belirtilerle gösteriyor.

Diyetisyen Şeyma Uzun'a göre osteoporoz, kemik kırıkları oluşana kadar genellikle belirti vermeyen sinsi bir hastalıktır. Uzman isim kemik kaybına neden olan faktörler ve bu rahatsızlığa karşı neler yapılması gerektiğinden de bahsediyor. Şimdi ayrıntılara girelim.

KEMİK ERİMESİNE NE YOL AÇAR?

Osteoporoz genellikle yaşlanma süreciyle ilişkilendirilse de, genç yaşta osteoporoza yol açabilen çeşitli genetik faktörler vardır. Osteoporozda kemik kaybı, özellikle menopozdan sonra, öncelikle ilk birkaç yıl içinde meydana gelir. Omurgada tespit edilmeyen kırıklar omurların çökmesine neden olarak boyda potansiyel bir azalmaya yol açabilir. Şimdi, osteoporoz riskini artırabilecek faktörleri inceleyelim:

Osteoporoz riski bireyler yaşlandıkça, özellikle de menopoz sonrası kadınlar için artar. Aslında, kadınlar osteoporoza erkeklerden daha yatkındır. Ailesinde osteoporoz öyküsü olanların bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı kemik sağlığı üzerinde zararlı bir etkiye sahip olabilir ve osteoporoz riskini artırabilir. Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olmak kemik sağlığını olumsuz etkileyerek osteoporoz riskini artırabilir. Sigara içmek ve aşırı miktarda alkol tüketmek osteoporoz riskini artırabilir. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda hormon seviyelerindeki dalgalanmalar osteoporoz gelişimine katkıda bulunabilir.

KEMİK ERİMESİNDEN NASIL KORUNURUZ?

Kemik erimesini önlemek için düzenli bir egzersiz rutini sürdürmek, dengeli bir diyet uygulamak (kalsiyum ve D vitamini alımına odaklanarak), sigara ve aşırı alkol tüketiminden kaçınmak ve düşme riskini en aza indirecek önlemler almak (kaymayan yüzeylerde yürümek ve uygun ayakkabılar giymek gibi) çok önemlidir.

Belirli gıdaların düzenli tüketimi yoluyla yeterli kalsiyum, D vitamini, K vitamini, magnezyum ve fosfor alımının sağlanması, sağlıklı kemiklerin korunmasına büyük ölçüde katkıda bulunabilir. Süt, peynir ve yoğurt gibi kalsiyum açısından zengin gıdaları kemik sağlığı ile ilişkilendirmek yaygın olsa da, bunların tek kaynak olmadığını unutmamak gerek. Ton balığı, sardalya, somon gibi balıklar ve omega-3 yağları yüksek olanlar mükemmel kalsiyum ve D vitamini kaynaklarıdır. Ayrıca brokoli, lahana ve şalgam gibi sebzeler kalsiyum açısından zenginken domates, ıspanak, enginar, bamya, patates, kuru üzüm, greyfurt, portakal, muz ve papaya potasyum, K vitamini ve C vitamini açısından zengindir.