Erzincan’ın İliç ilçesindeki altın madeninde yaşanan faciada toprak altındaki 9 işçiye ulaşılmaya çalışılıyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, heyelan alanında 400 bin kamyonluk toprak kütlesi olduğunu söyledi. Faciaya ilişkin soruşturma derinleştirilirken, gözaltına alınanların sayısı 8'e yükseldi.

Gözaltına alınan isimler arasında, firmanın Kanadalı yöneticisi de bulunuyor.

Halk TV’deki programda açıklamalarda bulunan Metalürji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, Türkiye’nin içinde bulunduğu tehlikeye dikkat çekerek;

”Erzincan İliç’teki kaza geliyorum diyen bir kazaydı. Defalarca bu konuda uyarılar yapıldı.

Madeni kapatmak yerine para cezaları verilerek geçiştirildi.

Sadece Erzincan ve çevresi değil, Uşak Eşme, Bergama, Gümüşhane, Ordu başta olmak üzere hemen hemen tüm Türkiye’deki birçok bölgede benzer tehlikeler söz konusudur” dedi.

BERGAMA, EŞME, GÜMÜŞHANE, ERZİNCAN DELİK DEŞİK


İzmir’in Bergama ve Dikili ilçeleri arasında kalan ve tarım ve hayvancılık üssü olan Bakırçay Havzası’nda, Koza Altın İşletmeleri tarafından işletilen altın madenini hatırlatan Metalürji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük, “Keza Uşak’ın Eşme ilçesindeki Kışladağ bölgesinde faaliyet gösteren altın madeni, 14 yılda Uşak’ın 4’te 1’i büyüklüğündeki alanı tahrip etti, insanlar zehirlendi.

Büyük maden çukurları ve büyük felaketler yaşandı. 50 km mesafeden bakınca Ulubey ile Eşme ilçesi arasında Kışladağ’daki yıkımı gözle görebiliyorsunuz.

Altın işletmeciliği yapılan Bergama, Gümüşhane, Erzincan, Ordu aynı yıkım buralarda da oldu.

Bugün herhangi bir şekilde uydu görüntüsüne baktığımız zaman Türkiye coğrafyasının delik deşik edildiğini görüyoruz.

Kaz Dağlarından başlayıp güneydoğuya, doğuya kadar coğrafyamızın delik deşik edildiği ve tahrip edildiği gözüküyor zaten.

Şimdi bu koşulları bile bile bir de, Bilecik’in Söğüt ilçesinde açılıyor.

Son olmayacak tabii, arkası gelecek. Balıkesir yanı, öteki tarafı Gönen. Yani birbirleriyle bağlantılı yerler bunlar. Yani Bilecik’ten de Balıkesir’e geçecekler.”

"TAHRİBAT ÇOK YÖNLÜ"

Altın madenciliğinin bölgeye büyük zararlar vereceğini belirten Küçük, Erzincan İliç’teki Çöpler Altın Madeni’ndeki siyanür sızıntısını hatırlattı.

Madenin çeşitli davalara konu olduğunu belirten Küçük;

“Erzincan İliç’te açılan davada topograf istedik. Topograf madencilik faaliyeti yapılırken önce bir alanı sıyırdın, ormanı sıyırdın, toprağı sıyırdın ama ortaya çıkacak olan kayaçları kaldırmaya başladın.

Topografya değiştiriyorsun, coğrafi şeklini değiştiriyorsun. Bunu sadece alan olarak değerlendirmek değil, bir yerde 100 m derine iniyorsun. Bir yerde 800 m aşağıya iniyorsun.

Eşme’de 800 m çukur var, 500 m çukurlar açılıyor üstüne ve oradan çıkan işletmediğin kayacın birçoğunu da başka bir yere döküp yeni bir dağ yapıyorsun.

Yani mikro iklimlendirme kısmıyla ilgili bir değişime sebebiyet veriyorsun. O bölgede aynı zamanda büyük bir kimyasal tehlikeye de neden oluyorsun.

Kimyasal sadece maden işletmesinde kullanılan kimyasal değil. Kayacı yerinden kaldırıp herhangi bir alana devirmiş olduğunuz zaman onun kendisi zaten ya kükürtlüdür, kireçlidir ya da asit oluşturabilecek bileşikler vardır içerisinde.

Esme Kisladag Siyanur Havuzu

Ona dünyanın en keskin 2 tane kimyasalı, su ve hava temas ettiği zaman kimyasal oluşur, işte bitti. Bu durumu geniş kapsamlı değerlendirmek gerekiyor” dedi.

Editör: Ozan Yavuz