Sezonun ilk maçında kendi evinde Düzcaspor’a 2-1 yenilerek aşigoları üzen kırmızı siyahlı futbolcular ve teknik heyet için söylenecek fazla bir şey yok. Cumartesi günü takımı kurdular pazar günü maça çıktılar. Buna rağmen 1-0 öne geçtiler ama beceriksizliklerinden 90 dakika sonunda kendi evinde rakibine üç puanı kaptırmış oldular. Asıl mesele şu; Uşak Belediyesi Uşakspor Kulübü’nü, GS eski yöneticisi Urak Aküzüm’e sattı. Sattı satmasına da Uşakspor Uşaklının olmaktan çıktı. Stadın içler acısı hal-i pürmelali ortada, tel tel dökülüyor. Son anda TFF’den burada maç oynanabilir raporu alındı. Futbolcular desen son anda transfer edilebildi. Durum böyle olunca da aşigoların yüzünün gülmesi bir başka bahara kalacak gibi gözüküyor. Geçen sezon olduğu gibi son dakikaya kadar ligde kalacak mıyız, küme mi düşeceğiz endişeleriyle karşı karşıya kalacakları kabak gibi ortada. POLİS: TALİMAT BÖYLE, YASAK GEÇEMEZSİN! Gelelim asıl meseleye. Türkiye Spor Yazarları Derneği Uşak temsilcisi olarak, biraz da sezonun ilk maçı heyecanıyla stada gittim. Her zamanki gibi basın tribünün önündeki bize ayrılan bölüme basın plakalı aracımla girmek istediğimde polis barikatında görevli memurlar; ‘buradan giriş yasak, gidin öbür taraftan girin’ dediler. ’Bizim basın tribünü girişi burası yıllardır buradan giriyoruz’ dedikse de memur ‘talimat böyle’ dedi. Hatta yanlış yapmayalım diyerek, cep telefonundan talimata göz attı. ‘Evet buradan giremezsiniz, yasak’ dedi. Stadın etrafında tur atarak protokol tribünü tarafından basın tribünü tarafına geçmek istediğimde; polis memuru telsizle amirini aradı ‘basın buradan geçemez’ dedi. Protokol girişi dışında diğer özel araçların park ettiği yere park etmek istedim. Trafik polisi geldi ‘buraya park edemesiniz’ dedi. Park eden özel araçları gösterdim ‘bunlar polis araçları’ dedi. “BASIN TRİBÜNÜNE DUVARDAN ATLAYARAK MI GİRECEĞİZ” İnandırıcı değildi ama neyse…! Uzatmayalım. Aracımı ara sokakların birine park ederek basın tribünü önüne geldiğimde yeni aynı polisler ‘buradan yaya da giremezsiniz’ deyince sinirlendim’ aracımla sokmuyorsunuz, yaya sokmuyorsunuz ne yapacağız duvardan mı atlayacağız’ deyince ‘biz emir kuluyuz gidin amirimizle konuşun’ dediler. Ben de cep telefonumla bu diyaloğu kayda aldım. Polis Amirini bulduk; O da aynı şekilde cevap verince sesler yükseldi, gerginlik yaşandı polis amiriyle aramızda. Sonunda geçsinler dedi de basın tribününe girebildik… UŞAKSPOR BAŞKANINA SESLENİYORUM ’UŞAKSPOR SENİN OYUNCAĞIN DEĞİL’ Bu olayda polisin işgüzarlığı, işini bilememesi bir yana, asıl meselenin Uşakspor kulübünden kaynaklandığı ortaya çıktı. Zira Yöneticiler özel güvenlik şirketiyle anlaşma yapmadıkları için polisler bu işi mecburen üstlenmişler. Buradan Aküzüm müdür, Karaüzüm müdür? Uşakspor Başkanı olacak kişiye sesleniyorum; Uşakspor senin oyuncağın değildir. Paran pulun olabilir ama yüreğinde Uşakspor sevdası olmadığı kesin. Bizler yıllarını bu takıma vermiş aşigo sevdalılarıyız. Bizlere bunları yaşatmaya hakkın yok. Adam gibi yapacaksan yap kulüp yöneticiliğini. Yoksa düş yakamızdan. Elbette bu kent bu takıma sahip çıkar. Son dakika transferler, son dakika stadı maçlara hazırlama. Polis mecbur mu senin özel kuvvet görevini yapmaya, biz mecbur muyuz polisle tatsız polemik yaşamaya…!