Prof. Dr. Alper Çelik, Türkiye'nin önde gelen genel cerrahlarından biri olarak tanınan ve akademik alanda önemli katkılarda bulunan bir isimdir. 1975 yılında Aksaray'da doğan Çelik, tıp eğitimini Ankara Üniversitesi'nde tamamladıktan sonra çeşitli uluslararası deneyimlerle kariyerini şekillendirdi. Ancak, son dönemde yaşanan sağlık skandalları ve açılan davalar, Çelik'in meslek hayatında tartışmalı bir döneme yol açtı. Bu yazıda, Prof. Dr. Alper Çelik'in yaşamı, eğitim geçmişi, gündemdeki iddialar ve mevcut hukuki süreçler hakkında detaylı bilgi vereceğiz.

Prof. Dr. Alper Çelik Kimdir?

Prof. Dr. Alper Çelik, 1975 yılında Aksaray'da dünyaya gelmiş bir genel cerrah ve akademisyen olarak tanınıyor. Eğitim hayatına İskenderun İstiklal Makzume Anadolu Lisesi'nde başlayan Çelik, 1993 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimine başlamış ve 2004 yılında Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde genel cerrahi ihtisasını tamamlamıştır. Kariyerine Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak adım atmış olan Çelik, kısa sürede akademik kariyerinde yükselerek Yardımcı Doçent Dr. unvanını almıştır. Japonya ve Brezilya'da uluslararası tecrübeler kazanan Çelik, birçok önemli kongre ve çalıştayda aktif rol almıştır.

Prof. Dr. Alper Çelik, özellikle diyabet ameliyatlarıyla gündeme gelmiş ve bazı hastalarının ölümüne neden olduğu iddiaları üzerine eleştirilmiştir. 2022 yılında Selahattin Serin isimli bir hastanın ameliyatın ardından hayatını kaybetmesi, bu iddiaların merkezinde bulunuyor. Serin'in ölümünün, ameliyat sonrası gerekli tetkiklerin yapılmaması ve erken taburcu edilmesi nedeniyle olduğu öne sürülmüştür. Bu olay, Çelik hakkında taksirle ölüme neden olma suçlamasıyla dava açılmasına yol açmıştır.

Prof. Dr. Alper Çelik hakkındaki iddialar ve açılan davalar sonucunda, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık Meslekleri Kurulu, 20 Aralık 2023 tarihinde Çelik’i meslekten geçici olarak 3 yıl men etmiştir. Bu karar, Çelik’in mesleğini icra etmesini geçici olarak engellemektedir ve çalıştığı hastaneden ayrılmasını zorunlu kılmaktadır.

Prof. Dr. Çelik’in diğer hastalarla ilgili olarak da benzer nedenlerle hayatlarını kaybettikleri iddiaları bulunmaktadır. Özellikle Cevdet Akbulut’un ölümüne dair açılan davada, eşi Nahide Akbulut, yapılan yanlış müdahaleler sonucu yaşamını yitirdiğini iddia etmiştir. Çelik’in avukatı ise iddiaları reddederek, ilgili aile hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve aleyhlerine herhangi bir Adli Tıp raporu bulunmadığını belirtmiştir. Bu dava süreci, sağlık camiasında ve kamuoyunda geniş bir yankı uyandırmış, Prof. Dr. Çelik’in kariyerine ve mesleki itibarına dair tartışmaları gündeme getirmiştir.