İş ve aile sorumluluklarıyla boğuşan bireyler genellikle kendilerini erken kalkarken ve geç saatlere kadar uyanık kalırken bulmakta ve bu da kronik uyku yoksunluğuna yol açmaktadır. Bu durumun genel sağlıkları üzerinde zararlı etkileri olabilir. Anketlerden elde edilen endişe verici istatistikler, Amerikalıların yaklaşık üçte birinin günde yedi ila sekiz saatlik tavsiye edilen uyku süresini karşılayamadığını ortaya koymaktadır. Bu yaygın uyku eksikliği, halk sağlığı açısından önemli bir endişe kaynağıdır.

Yeterli uykunun öneminin farkında olan uzmanlar, tutarlı bir uyku programının sürdürülmesinin kalp hastalığı olan bireyler için hayati önem taşıdığını vurgulamaktadır. Hastalar yeterli dinlenmeye öncelik vererek genel kardiyovasküler sağlıklarını iyileştirebilir ve komplikasyon riskini azaltabilirler. Ayrıca, çalışmalar sürekli olarak uyku yoksunluğu ile obezite, diyabet ve ruh sağlığı bozuklukları da dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunları arasında güçlü bir korelasyon olduğunu göstermiştir.

SON ARAŞTIRMANIN SONUÇLARI ŞAŞIRTTI

Günümüzde, yetersiz ve sürekli uyku eksikliği ile ilişkili çeşitli sorunların yanı sıra kalp hastalığı riski de giderek artmaktadır. Bu endişe verici gerçeğe ışık tutan yeni bir çalışma, altı hafta boyunca uyku süresini azaltmanın sonuçlarını araştırdı.

Columbia Üniversitesi'nde yürütülen bu çalışma, altı hafta üst üste gece başına sadece altı saat uyuyan bireylerin kan damarlarını kaplayan hücrelerde zararlı oksidanların biriktiğini ortaya koydu. Bunun tam aksine, yeterli uyku uyumayı başaranlar antioksidan savunmalarını harekete geçirerek bu zararlı molekülleri etkili bir şekilde etkisiz hale getirebildi. Sonuç olarak, uykusuz katılımcılar şişmiş ve hasar görmüş hücrelerle baş başa kaldılar ve kalp hastalığının gelişimine zemin hazırladılar.

UYKU EKSİKLİĞİ VE KALP KRİZİ ARASINDAKİ BAĞLANTI

Bu çalışma, hafif ancak kronik uyku yoksunluğunun bile kalp hastalığına yol açabileceğine dair kanıtlar sunmaktadır. Önceki araştırmalar uyku ve kalp sağlığı arasında bir bağlantı olduğunu ima etmiş olsa da, bu çalışma bu bağlantıyla ilişkili değişiklikleri ve riskleri doğrudan göstermektedir.

Araştırmacılar bu çalışmayı yürütmek için yaklaşık 1.000 kadını titizlikle incelemiş ve altı hafta boyunca her gece bir buçuk saat uykusuz bırakmışlardır. Sonuçlar, uyku yoksunluğu yaşayan bireylerin, yeterli uyku alanlara kıyasla kan damarları üzerinde zararlı etkilere maruz kaldıklarını kesin olarak ortaya koymuştur.