Son dönemde sosyal medyada geniş yankı uyandıran bir soru, "Şeytanı ilk gören peygamber kimdir?" oldu. YouTube'da yayımlanan bir sokak röportajı videosunun etkisiyle gündeme gelen bu soru, geniş bir tartışma ortamı yaratmış durumda. Merak uyandıran bu konunun detayları ve İslam inancındaki yeri hakkında bilmeniz gerekenler haberimizde.

Şeytanı İlk Gören Peygamber Kimdir?

İslam inancına göre, Şeytan’ı ilk gören peygamber Hz. Adem'dir. Hz. Adem ve eşi Havva, Şeytan tarafından kandırılarak Allah'ın yasakladığı ağacın meyvesini yemeleri sağlanmıştır. Bu olay, Hz. Adem’in Şeytan’ı doğrudan tanıdığı ve onun varlığını ilk fark eden peygamber olduğu anlamına gelir. Hz. Adem ve Havva’nın yaşadığı bu deneyim, Şeytan’ın ilk kez bir peygamber tarafından görüldüğü ve tanındığı an olarak kabul edilir.

Şeytan, ateşten yaratılmıştır; melekler nurdan, insan ise çamur ve ruh karışımından yaratılmıştır. Şeytan, bu yaratılış farkını meleklerin varlığına karşı üstünlük olarak değerlendirmiş ve Adem’e secde etmeyi reddetmiştir. Kur’an’a göre, bu kıyas hatalıdır. Şeytanın kıyası, sadece maddi yaratılış unsurları arasındaki farklılıkları göz önüne almış, ilahi bilgi ve ruh gibi daha yüksek değerleri göz ardı etmiştir.

İblis, Adem’i ve Havva’yı sonsuzluk ağacından ve ebedi saltanattan bahsederek kandırmış ve Allah’ın yasakladığı ağacın meyvesini yemelerinin kendilerine fayda sağlayacağını iddia etmiştir. Bu psikolojik manipülasyon, insanın vicdanının gerekçelendirme ihtiyacını hedef alır ve İblis’in kandırma stratejisinin bir parçasıdır. İblis’in kandırması sonucunda Adem ve Havva, yasaklanan ağaçtan tatmış ve mahrem yerlerini fark etmişlerdir. Ancak, Adem ve Havva, tövbe ederek Allah’ın bağışlamasını ve rahmetini talep etmişlerdir. İslam’a göre, Adem’in tövbesi kabul edilmiştir ve bu, onun günahının tüm insanlara miras kalmadığı anlamına gelir.

Bu olay, İslam mitolojisinde önemli bir yere sahip olup, Hz. Adem’in Şeytan’ı ilk kez tanıdığı an olarak kabul edilir. Sosyal medyada gündem olan bu konu, hem dini bilgilerin hem de toplumsal merakın bir yansıması olarak dikkat çekmektedir.