Ülkemizi, bölgemizi, ilimizi ilgilendiren konuları yazmak veya konuşmak her zaman amacımız olmuştur. Dünyada olan bir olay veya her hangi bir gelişme, Ülkemizi, Bölgemizi, Şehrimizi, ilgilendirmiyorsa yazdıklarımızın, konuştuklarımızın içinde yer alamaz.
Bir başka ülkenin üzerindeki, sıcak veya soğuk hava dalgası, gelecek günlerde benim hava durumumu etkilemeyecekse, önemi yoktur. Ama o hava dalgası, benim ülkemim hava durumunu etkileyecekse, çok önemlidir. O ülkelerdeki, hava durumuna göre, gelecek günlerde, benim ülkemdeki hava durumunun ne olacağını tahmin edip, önceden tedbirler alırım. Almış olduğun erken tedbirler sayesinde de sıkıntıya düşmem. Oluşabilecek hasarları da maksimuma çekmiş olurum.
Hava durumunu bir örnek olsun diye verdim. İşin özü şu; Her ne konu olursa olsun, her konuyu etkileyen iç etmenler, birde dış etmenle vardır. İç etmenleri belki çok iyi kontrol edebilirsiniz ama dış etmenleri o kadar iyi kontrol edemezsiniz. Bazen de bu imkânsızdır.
Dünyada, pazarlamada olduğu gibi bir size gösterilen, birde size gösterilmeyen şeyler vardır.
Etrafımızda, Saraybosna’ da başlayan, Irak’ın işgali ile Ortadoğu’ya sıçrayan, Arap baharatı ile kuzey Afrika’yı karıştıran, Suriye’de de iç savaş şeklinde görünen, Esad’ın iktidar hırsıyla başlayan, Saddam’ın silahları ile donatılmış, yetiştirilen terör örgütleri ile doruğa çıkarılan bu çatışmalarının adı aslında bir dünya savaşıdır. Her dünya savaşı ekonomik nedenlerle sinsice başlar. Askeri savaşlarla görünür hale gelir.
Saraybosna savaşında 100.000lerce insan ölmüş. 3.000.000dan fazla insan yerlerini terk etmiştir. Bu yaşananları hemen unuttuk. Aklımızda kalan, BM giysisi içinde, çelik yelekle zor yürüyen Dönemin başbakanı, Tansu ÇİLLER.
Bize bu savaşların nedeni olarak son dönemlerde, enerji kaynaklarının elde edilmesi olarak gösterildi. Bu doğrudur. Ama tüm doğrular bu değildir. Lojistik yani uluslar arası taşıma yollarının ele geçirilmesi kıtalara açılan körfezlerin kontrol altına alınma isteği, artan dünya nüfusu ile birlikte, tarımsal alanların ve Tarımsal ürünlerin stratejik maddeler haline gelmesi, inanç yayılımı ve en, en önemlisi paraların savaşı.
Dünyada hangi paranın daha hâkim olacağı konusu Tump’la başlayan kargaşanın asıl nedenidir.
Para savaşlarının başlama yeri, birkaç para olarak güçlü ailenin, ülkelerdeki paraların, para kaynaklarının ele geçirilmesi mücadelesiydi. Daha sonra bu bir kaç para zengini ailelerin yanına başka aileler geldi. Bunlar arasındaki çatışmalar ise biraz daha serleşti. Bu sayede bu savaşalar daha görülür hale geldi. Son zamanlarda ise, Dünya, doların yerine geçebilecek yeni paraların arayışı içine girmesi ile birlikte, hâkim güçlerin bazıları, doların geçerliğinin korunması için ülkelerin ekonomileri üzerinde oyunlar oynarken, yeni bir güçlü paranın arayışı içinde olanlar ise ülkelerin ekonomileri üzerinde yeni buhranlar yaratmaya başladılar.
2020 yılında yeni bir dünyanın oluştuğunu göreceğiz. 2020 de sadece kullanmağımız teknolojiler, ilaçlar değişmeyecektir. Değiştirilmiş tüketici tercihleri. Değiştirilmiş dünya haritaları, yeni ulaşım yolları, yeniden değerli veya değersiz hale getirilmiş paralar, yeni kurulmuş veya yeniden revize edilmiş uluslar arası Birleşmiş Milletler, Avrupa birliği gibi yapıların oluşturulduğu bu yenidünya düzeninde, Ülkemizin, Şehrimizin, işletmemizin hak ettiği yerde olmasını istiyorsak, Dünya’daki gelişmeleri yakından takip etmek yetmez. Gelişmeleri doğru görmek, doğru yorumlamak gerekir.
Saygılarımla.