Türk Dil Kurumu büyük sözlükte, savaş kelimesinin anlamları; dilimizde kullanılmasına göre şöyle tarif edilmiş.
İlk anlamı: Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, 2. Anlam olarak: mücadele. 3. Anlam olarak da: Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen çaba, olarak tarif etmiş.
Orduların çarpışması şeklindeki savaş, birinci anlamda. Her hangi bir şeyle silahlı mücadele etmeyi, ikinci anlamda gayret çaba, üçüncü anlamda; bir şeyi ortadan kaldırmak yok etmek, mesela; Sıtma ve veremle mücadele etme gibi tanımlamıştır.
Demek ki hayatımızın her alanında ve anında savaş var. Ama savaş kelimesini tek başına duyduğumuzda beynimiz hemen bize orduların çarpışması anlamını algılamamızı sağlıyor. Beyin her zaman bir kelimenin tek kullanılması durumunda genel anlam olarak en tehlikeli anlamı ile bizi uyararak tehlikelerden korunmaya çatışma veya kaçınma şeklinde hazırlanmamızı sağlar. Eğer kelime savaşmamızı veya kaçmamızı gerekmeyecek kodlar taşımıyorsa, bu defada bize kelimenin en üst anlamlarından mutluluğumuzu uyaran anlamı veren uyarıları verir. Mesela, “Coşku” kelimesini duyunca panikleyen yoktur her halde. “yangın” kelimesi ise bizde bir panik havası estirir. İşte savaş kelimesi tüm insanlarda olumsuz çağrışımları akla getirmektedir. Dünya da savaşlar hiçbir zaman eksik olmamış ama kıtaları kapsayan savaşların olmadığı yetmiş sekiz yıldır insanların bir bölümü rahat yaşamıştır.
Bu yetmiş sekiz yıldır dünyada savaşın birinci anlamı orduların savaşması olan anlamda savaşmamış ülke olsa da kelimenin ikinci ve üçüncü anlamları ile savaşmayan ülke yoktur. Savaş içinde olmayan veya savaş kelimesinin birinci anlamında savaş mayan ülkelerin ise orduları savaşan ülkelerin savaşlarına da mutlaka beklenti ve menfaattarı gereği mutlaka taraf olmuştur. Veya taraf olamaya halen devam etmekte, hatta bu savaşları körüklemektedirler.
Mücadelelerin kantarının topuzu biraz kaydımı mücadeleler bir anda bir birini ortadan kaldırmaya yönelik savaşlara dönüşür.
Özellikle 1990 ların ikinci yarısından sonra Finans sektörü ile Reel sektörün mücadeleleri sertlik kazanmış daha sonrada enerji savaşlarının başlaması, Lojik yolların ele geçirilmesi savaşları ve son olarak Ukrayna ile patlak veren gıda savaşları ile karmaşık hale gelmiştir. Dünyanın her yerinde artık orduların savaşmasını sağlayacak ortam oluşmaya başlamıştı. Bir anda dünyada panik havası estiren savaş ortamı her yerde konuşulur hale gelirken. İngiltere’ den vatandaşlarına gelen “ Karanlıkta kalabiliriz. Aydınlatma araç ve gereçlerini evlerinizde yeterince stoklayınız.” Uyarısı da geniş kapsamlı bir savaş mı geliyor? Şüphesinde paranoyaları artırmıştır.
ABD de yapılacak olan Kasın ayı sonuçları, Dünya da Finans sektörleri ile, reel sektörün savasının galibini belirledikten sonra enerji ve gıda savaşlarının yönü ve şiddeti konusunda yavaşlama veya hızlanmayı sağlayacaktır.
Tablo bu, savaş çıkar mı? Çıkmaz mıyı? Kısa zaman da göreceğiz.
Birinci ve ikinci dünya savaşı diye adlandırılan savaşların aslında Amerika kıtasında olmaması nedeni ile gerçekten dünya savaşları mıdır? Yoksa sadece Afrika, Asya ve Avrupa da olması nedeni ile üç kıta savaşları mıdır? Genel kapsamlı bir savaş çıkarsa gelecekte tarihçiler acaba, Uzun menzilli Balistik füzelerin kullanılması ile Amerika kıtasını da kapsayacağına göre, çıkan savaş gerçek anlamda 3. Dünya savaşı olarak mı tanımlayacaklardır. Yoksa Birinci Dünya savaşı tanımını kullanacaklardır. Tarihçilerin gelecekte savaş isimlerinde nasıl bir düzeltmeye gidecekleri veya savaşlara hangi isimleri verecekleri işte belki de bizlerin göremeyeceği bir şey olacak.
Saygılarımla. A. Tufan Güven.