Atatürk’ü anma gençlik ve spor bayramını geride bıraktık. Günü anma ve kutlamalar eksiksiz olarak yerine getirildi.
Gençlikte her zaman olduğu gibi bayrama tam hazırlandı. Kısacası Atatürk’ü anma ve gençliğin, sporun önemi yine eksiksiz anlatıldı.
Şimdi bayram bitti. “ Cumhuriyetin geleceği gençlere emanet edildiği” konusuna kimsenin itirazı olduğunu sanmıyorum. Cumhuriyetimiz gençlere emanet edilmiştir. Bunu mademki hepimiz kabul ediyoruz da, Cumhuriyetin emanetçisi gençler için peki bizler neler yapıyoruz.
Sanırsam, 19 Mayısta anıyoruz. Nutuklar atıyoruz. Bu bize yeter gibi geliyor. Peki, sizce gençler cumhuriyetimizin emanetine hazırlar mı? Bizler onları sağlam birer emanetçi olarak mı görüyoruz?
Tarihte her zaman bir evvelki nesil, bir sonraki nesli hatalı, gençlik konusunda umutsuz olmuşlardır. Ama bu zaman ki kadar gelecek nesilden umudunu kesmiş insanlar hiç bu kadar çok olmamıştır.
Doğada hiçbir şey emeksiz yetişmez. Bir nesil ise emeksiz olarak hiç yetişmez. Gençliğe gerçekten gereken emeği veriyor muyuz? Evdeki gencimizden bahsetmiyorum. Tanımadığımız, her hangi bir yerde büyüyen gencimizden bahsediyorum. Mademki gençliğe Cumhuriyet gibi ağır emaneti almalarını istiyoruz. Tanıyalım, tanımayalım gençlerin bu ağır emanete almaları için her hangi bir çabamız veya katkımız var mı acaba?
Gençlikte bir sorun var demeyi iyi biliyoruz. Zaten sorunları tespit etmede bu coğrafyanın üstüne yoktur. Peki, bu coğrafyanın eksiğinin de sorunları tespit ettikten sonra sadece konuştuğunu, kaygılandığını ama çözüm üretmediğini de biliyor musunuz?
Şehrimizde ne kadar yeşil alan var? Ne kadar gençliğin enerjisini harcayacağı, ekip ruhlarını geliştireceği, yaptıkları sporların kaidelerine uymayı öğrendiklerinde gelecekte toplum, işletme kurallarına uyma konusunda yeteneklerini geliştireceği halka açık spor alanları var.
Kaç mahallede kütüphane, beyin sporları yapacakları satranç, briç, bilardo, masa tenisi gibi ücretsiz, gençlik konakları var.
Kaçımız mahallemizdeki okullara gittik. Okulların sorunları var mı? Bir şeye ihtiyaçları var mı? Sorduk mu? Çözüm için kendi katkımız ne olacağını öğrendik mi?
Yoooo. Sadece gençliğe cumhuriyeti emanet ettik. Kurumları denetlemedik. Her yerde bu gençlikten umutsuz olduğumuzu söyledik. Kendi kaygımızı arkadaşımızla paylaşıp onunda kaygısını artırdık. Bir birimizle Muhterem, ya ne yapsak da bu durumu düzeltsek diye hiç konuşmadık.
Mademki gençlik gelecekte büyük emekler vererek Türkiye Cumhuriyetini koruyup, ilerletecekler. Peki, bizler bu gençler için ne kadar emek veriyoruz.
Küçük çarşı denilen bölge ve yeni düzenlenmesi yapılan Acun Sokak biliyorsunuz bize emanet edilmiş Üniversiteli gençlerin dolaştığı, yaşadığı yerler. Bu yerlerde bu gençlerin ücretsiz spor yapabileceği alanlar var mı? Ücretsiz yararlanacakları gençlik merkezleri var mı? Bunlar olmadığı gibi daha önemlisi bu gençleri güvende hissedeceği bu bölgede gezen bir kolluk devriyesi bile yok. Neredeyse her gün olay olmasına karşın, özellikle acun Sokak sakinlerinin her yere müracaat etmelerine karşın bir yunus ekibi dahi buraya sağlanamadı.
Gençliğin sorunlarını sadece gençlikten kaynaklandığını söylemek doğru değil. Bu yangına bir odunda biz mi atıyoruz. Yoksa bir bardak bile olsa su mu serpiyoruz? Ona bakmak lazım.
Hiç merak etmeyin 19 Mayısta konuşulanlar yine lafta kalacak, unutulup gidilecek.
Saygılarımla. A. Tufan Güven.