Yerel gazetede, köşe yazdığımı gayet iyi biliyorum.

Yerel gazetelerin, yerelde etkili olması gerektiğini de kabul ediyorum.

Yerel gazetelerin, yöresine dönük konulardan bahsetmesi gerektiğini en baş savunucularındanım.

O zaman neden dünyada olan bitenlerle ilgili son dönemlerde bol, bol köşe yazıyorsun diye sorabilirsiniz.

Cevaplarını hemen vereyim.

Efendim; Ülkemizin ve ilimizin, dünya ile entegre olduğunu, dünyada olan bitenden etkilenmeyen ülke ve şehrin bulunmadığını hepimiz biliyoruz.

Dünyadaki iletişimin geldiği son nokta;  E- Ticaretin sınır tanımaz başarısı. Evinizde internet başında dünyanın hangi ülkesinde ne varsa görebiliyor, satın alabiliyorsunuz. Beğenmediniz mi? geri gönderiyorsunuz. Kargo yolda iken teslim ödemeli bir sipariş verdiyseniz daha şanslısınız. Verdiğiniz siparişten, kargonuz gelirken vazmı geçtiniz? Teslim almıyorsunuz, sorun olmadan satışı iptal ettiriyorsunuz. Yanlış kararınız sorun olmuyor.

Ticaret mi sadece sınır tanımaz oldu? Hayır. İnsan, hayvan ve hastalıların da hareketleri ve seyahatleri sınır tanımaz oldu.

Dünyanın her hangi bir yerinde olan bir olay, çıkan bir müzik topluluğu veya bestesi, gag( garip ama gerçek) olaylar anında tüm dünyada duyulmaya ve yayılmaya başlıyor.

Dünya ile ilgili bahsettiğiniz bir konu, yereli de ilgilendiriyor veya domino etkisi ile etkileyecekse, aslında yerelle ilgili bir konudan bahsediyorsunuz demektir.

Dünyada söz sahibi olan ülkelerin, şehirlerin, firmaların bence bu gerçeği görmüş olmaları hala dünya sıralamasında en başlarda olmalarının nedeni budur.

Kendi içinde, kendilerini önemli olduğunu düşünenler, ne kadar önemsiz olduklarını anladıklarında çok geç kalmış olacaklar.

2050 de dünya ekonomisindeki sıralamaların nasıl değişeceği ve bu güne bakarak 2050 deki ülke ve firma sıralamaları verilmeye başladı. Sıralama konusunda birçok farklı merkez, ayni sonuçları çıkarıyor.

Yüzde oranı yüksek tahminlere göre, kimin kiminle, ilişkisinin iyi veya kötü olması gerektiği, kimin kime çelme takması gerektiği, kimin, kimin sırtını sıvazlaması gerektiği de ortaya çıkıyor.

2019 da FED in faiz artımına gidip gitmeyeceği, bayram değil seyran değil, dünyayı bu kadar geren ABD nin bir anda K. Kore’yi düşman envanterinden çıkarıp, Çin’le ticaret savaşlarına doksan gün ara vermesinin nedeninin dünya barışına katkı vermek mi olduğunu düşünüyorsunuz? Kasım ayında Çin’in ABD ilen olan ticaret dengesinde fazlası rekor seviyeye ulaştı. Tüm kotalara, gümrük vergilerine kadar alınan tüm tedbirlere rağmen sonuç bu oldu. Tabi ABD yi yönetenler bunu, rakamlar açıklanmadan önce gördüğü için Çin ile masaya oturdu.

ABD, kota, gümrük ve yasakların yanı sıra alış veriş yaptığı diğer ülkelerden, kendilerine sattıkları ürünlerin hiç birinin içinde Çin malı üretim girdisinin olmaması şartını getirdi.

Çin’in dünya turizminde önemli bir müşteri olduğu, her yıl gezen Çinlilerin sayı yüzdesinde çift haneli artışların olduğu açıklanmaya başladı.

Bu iki habere; İyi, hayırlı olsun bana ne diye de bilirsiniz. Yâda; ABD ye kotasız mal satan ülkelere ip, kumaş satabilir, onlara fason üretim yapabilirsiniz. Ben sanayici miyim, Ticaret ve sanayi odası başkanı mıyım,  bana ne ben atanmışım, seçilmişim, STK yım diyorsanız; o zaman,Çin’in turizm pazarından pay kapmak için gerekli olan turizm alt yapı faaliyetlerini yapar veya yaptırırsınız.

Saygılarımla.