İster aile huzuru, ister şirket yönetimi, İsterse de devletlerin yönetimde olsun iki faktör her şeyinizi belirler. İç sebepler. Dış sebepler. İsterseniz iç etkiler, dış etkiler deyin; Size bağlı olan ve size bağlı olmayan etkiler, tüm yaşamamızın senaryo yazarlarıdır.
Trafikte sizden kaynaklanan nedenlerle oluşan kazalar, Birde diğer sürücülerden, yol ve hava şartlarından kaynaklanan kazalar vardır.
Günlük hayatta, bazı sohbetleri dinlediğimde sohbete katılanların neredeyse tümü,Döviz, faiz ve emtia fiyatlarını tahmin ederlerken, sadece ülkemizin şartlarını göz önünde bulundurduklarını görüyorum.
Döviz, faiz ve emtia fiyatlarını belirleyeninin iç koşullar kadar, dünyadaki gelişmelerinde önemli olduğunu hepimiz bilmeliyiz.
Seçimler, sonuçları ve etkileri ülke genelinde, medyanın da büyük gayretleri ile her yerde tartışılırken, hepimiz, dünyada olan bitenden habersiz, sadece kahvehane bilgileri ile ekonomiyi, ekonominin geldiği noktayı ve geleceğini belirlemeye ve tahminlerde bulunmaya çalışıyoruz.
Sonuç mu? Yanlış bilgiler. Yanlış yorumlar. Yanlış bilgilendirmeler sayesinde Dünyanın ve ülkenin gerçeklerinin dışında düşünen, yorumlayan ülke yaşayanları haline geldik.
Ekonomi ile ilgili şahısların yanlış yorumlarda bulunmaları, tahminlerinde yanılmalarının belki de çok önemi yoktur. Ama atanmışların, seçilmişlerin, şirket sahiplerinin ve yöneticilerinin yanılmalarının önemi ve faturalarının bedeli ülke için çok büyük olur.
Trump ’tan sonraki ABD nin yaklaşımları, Çin’ deki gelişmeler. Pasifteki Japonya, Çin, ABD ekonomik ve soğuk savaş dönemlerini aratmayacak çatışmaları. Uluslararası antlaşmaların kurallarını bozmadan hareket etmek için Kuzey Kore kozunu elinde tutan Çin’i. Ekonomik ve askeri bağımsızlığını tamlaştırmaya çalışan Japonyayı. Dünyanın en güçlü ekonomisi olma liderliğini 70 li yıllarda ABD ye kaptırmış, liderliği tekrardan almak için Brexiti başarı ile tamamlamaya çalışan İngiltere. Ve bu amaçla eski sömürgelerinin bulunduğu pasifikteki uyuyan dostlarını uyandırmaya hazırlanması, dünya lideri olduğunu ekonomik ve askeri gücü ile hissettirmeye çalışan, son gövde gösterisini kraliçeyi saatlerce ayakta bekleterek gösteren, Fillerin tepişmelerinin çimlerin, ağaçların üzerindeki etkilerini hesap etmeden. Döviz, faiz ve emtia fiyatları üzerinde doğru veya doğruya yakın tahminlerde bulunmanız bence mümkün değildir.
Demir- çelik ürünlerinde ithalattaki gümrük vergilerini arttıran ve kotalar koyan ABD nin ardından misilleme olarak kotalar koyan asıl adı kömür demir birliği olan Avrupa Birliği. Dünya için üreten, Dünya da üretilenleri tüketmeye talepli Çin’in karşı vergi ve kotaları koymaları ve sonuçlarını hesap edemeden de döviz, faiz ve emtia fiyatlarını doğru tahmin edemezsiniz.
Suriye’deki iç savaşın ne kadar süreceğini, ne zaman biteceğini de doğru olarak tahmin edemiyorsanız, ülkemiz için hiçbir ekonomik tahmini tutturma şansınız yoktur.
Tüm bakışlarımızı, iç meselelere kilitlememizin bize yanlış tahminlerde bulunmamızdan başka ödülü olmayacaktır.
Dünyanın en güçlü on ekonomisinden biri olma gayreti içinde olmamız, dünya ekonomisinin merkezi biziz demek değildir. Bu nedenlerle tahminlerde bulunurken globalleşen dünyada mutlaka dış faktörleri göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.
Yoksa siz hala ekonomik tahminleri sadece iç veri ve beklentilere göre mi yapıyorsunuz?
Saygılarımla.